20 Haziran 2024 Perşembe
Veeeee Yusuf Yazıcı Boşta
FUTBOL SADECE BİR TOPUN PEŞİNDEN KOŞMAK DEĞİLDİR !
Gençler İnanç Krizi mi Yaşıyor?
TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi ve Yetkililere HABER VERİNİZ,…!!!
EKONOMİ NASIL KURTULUR ?
DHMİ İSTERSE UÇAK BİLETİ UCUZLAR
Hepimizin mutlaka duyduğu bu söylem toplumumuzun öğretmenlik mesleğine bakış açısıydı bir zamanlar.
Herkesin gözünde kolay ulaşılabilir olan bir meslekti öğretmenlik.
Davulun sesi uzaktan hoş gelir misali bir de öğretmen olmak isteyenlere sorun. Şimdilerde nasıl?
Hala kolay ulaşabiliyorlar mı bu mesleğe?
Kolaylığını bırakın bulunmaz hint kumaşı haline getirdiler.
Kazanması zor kaybetmesi kolay…
Artık öğretmen olmamanız için düzenlenmiş bir sistemin içindeyiz.
Bakanın “devrim” diye nitelendiği Milli Eğitim Akademisi bu sistemin son ayağı. Öğretmen olmak isteyen dört yıl boyunca eğitim fakültesinde okuyacak, kpss sınavına girecek yeterli puanı alırsa öğretmen akademisine kabul edilecek.
Üniversite akademisyeninden öğrenmediklerini, başka akademisyenlerden öğrenecek ki burada yine birilerinin ekmeğine yağ sürelecek çünkü akademideki eğitimcilerin de yeterli olduğunu belirleyecek bir kıstas yok ortada.
Öğretmen, akademide başarılı olursa sözleşmeli olarak işe başlayacak, orada da üç yıl sözleşmeli kalıp kadroya geçecek.
“-ecek -acak…” lar ile devam edip gidiyor süreç.
Uzuyor da uzuyor…
Öğretmeni üniversiteden sonra yaklaşık dört yıl geriden başlatacak olan devrim…
Devlet memurluğu haklarından da yoksun geçen birkaç yıl…
Bu süreçte “Emeklerinin karşılığını vereceğiz.” diyor bakan sağ olsun.
Anlaşılan o ki ekonomik olarak da geriden gelecekler.
Yazık…
Yani her anlamda öğretmeni yoran,küçük düşüren, ayrıştıran bir uygulama.
Nedir bu öğretmenlerin çektiği!
Mesleği meslekte öğrenmek diye bir tabir vardır.
Yaşamadan, çocukları gözlemlemeden sınıfın tozunu yutmadan, öğrencilerin arasına karışmadan meslek akademide öğrenilmez…
Öğretmen için kesinlikle zaman kaybı olduğunu düşünüyorum.
4 yıl Eğitim Fakültelerinde anlamadıklarını düşündüğünüz eğitimleri 550 saatlik eğitime nasıl sığdıracaksınız?
Akademiler her il merkezinde de açılmayacak. Türkiye’nin dört bir yanından öğretmenleri birkaç şehre toplayıp yine mağdur edecekler. Bütün bunların yapılması gerekliliğini anlamış değilim.
Hep diyoruz sistem temelden çürük. Üniversiteler nitelikli eğitimci yetiştiremiyor mu da tekrar tekrar öğretmeni eğitme ihtiyacı duyuluyor?
Bırakın artık öğretmenlerin yakasını! Öğretmenlere hak ettiği maddi ve manevi değerin verilmediği bir ortamda, bozuk sistemin iyileştirilmesi için işe koşulan denekler gibi öğretmenleri heba ettiler!
Sistemdeki hataların kaynağı öğretmenler değil sitemin kendisidir.
Öğretmenler ile ilgili alınan kararlarda öğretmenin hiçbir söz hakkının olmadığı gibi bütün bozuk düzenin yükü öğretmenlere yükleniyor.
Gittikçe kötüye gidiyoruz.
Attığımız her son adım geriye götürüyor bizi. Mehter yürüyüşü gibi iki adım ileri bir adım geri…
Günümüzde artık kimse “Hiçbir şey olamazsan öğretmen ol.” dememeli, diyememeli…
O kadar kolay değil gördüğünüz gibi. Öğretmen olmak “doktor ve avukat olmak kadar” değerli olmalı toplumun gözünde.
Her şey olabilirsin ama öğretmen olamazsın artık…
Sosyal medyada bir sokak röportajı ile hayatımıza giren meşhur kavram. Röportaj verenin aslında bir akademisyen olduğunu sonradan öğrendik. Duygularımıza tercüman olan Dr. Zeliha Burtek’in hayatımıza soktuğu, bizi gerçeklerle tekrar yüzleştirdiği bu kavram ne demek?
Sosyal Çürüme: Toplum kültürünün değişmesi, toplumsal normların ve toplum değerlerinin yitirilmesidir. Şiddetin artması, adaletsizlik, hoşgörüsüzlük, toplumun ahlaki ve insani olarak çöküşüdür.
Şu an tam da içinde bulunduğumuz durumun en net özeti.
Balıkesir’de üniversite okurken kuryelik yapmak zorunda kalan Ata Emre Akman’ın 6 suçtan sabıkası olan biri tarafından öldürülmesi,
İzmir’de iki çocuk babası olan taksi şoförü Oğuz Erge’nin soğukta üşümemesi için aracına aldığı yolcu tarafından silahlı saldırıya uğraması sonucu hayatını kaybetmesi,
Yine hatırlarsınız İstanbul’a 1 aylık eğitim için gelen Mimar Başak Cengiz’in samuray kılıcı ile katledilmesi,
Trafikte yol vermedin kavgaları, yanımdan geçerken yan baktın tartışmaları
ve bunun gibi pek çok olay…
Bu ve buna benzer suç oranlarının artışı toplumda meydana gelen genel bir bozulmanın göstergesidir.
Ekonomideki sorunlar, eğitim sitemindeki istikrarsızlık, en alt kurumdan başlayarak en üste kadar sirayet etmiş liyakatsizlik sosyal çürümeye ivme kazandırmakta.
Bu çürüme bireylerin toplum içinde kendini güvende hissetmemesine,
bireysel huzursuzluğa, toplumdan uzaklaşmaya, empatiden yoksunluğa, haksızlığa, yolsuzluğa, duyarsızlığa neden olmakta.
Peki “Çürüme” denen bu kavramın “Yok Olma” boyutuna gelmemesi için ne yapmalıyız?
Çürümeyi durdurmalıyız en başta.
Toplumun temeli olan “aile” ile işe başlamalıyız.
Çevresine duyarlı, empati yeteneğinin geliştiği, sevmeyi ve sevilmeyi bilen bireyler yetiştirmeliyiz.
Ekonomik sorunların, kültürel değişimlerin olumsuz etkilerini en aza indirmeli, kendisiyle ve toplumla barışık, bizim gibi olmayana da tahammül gösterebildiğimiz, hoşgörülü, üretken bir toplum altyapısı oluşturmalıyız.
Sosyal çürümenin etkisinin azaltılması için herkes elini taşın altına koymalı, toplumsal değerlerimizi yeniden hatırlamalı ve hatırlatmalıyız.
Dağlık Karabağ’da 27 Eylül tarihinde başlayan savaş 44 günde Ermenistan’ın tarihi mağlubiyetiyle sona ermiş, yenilginin ardından Erivan’da başlayan protestolar Başbakan Paşinyan’a istifa çağrılarıyla günlerce devam etmişti.
Azerbaycan 27 yıl sonra işgalden kurtulan Ağdam’a girmiş ancak şehirdeki acı tablo, gün ışığıyla birlikte ortaya çıkmıştı. Neredeyse tek bir sağlam bina kalmayan şehrin harabe görüntüsü yürek burktu.
Rusya heyeti Azerbaycan ve Ermenistan’da önemli görüşmeler gerçekleştirirken Paşinyan’a tüm umutlarını başladığı Rusya’dan yine kötü haber geldi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Dağlık Karabağ’ın Azerbaycan topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğunu ifade etti.
Rossiya 1’e konuşan Putin, Dağlık Karabağ’ın aidiyeti ile ilgili değerlendirmesinde bölgenin Azerbaycan topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğunu söyledi.
Putin, “Ermenistan, Dağlık Karabağ’ın bağımsızlığını ve egemenliğini tanımadı. Bu, uluslararası hukuk açısından hem Dağlık Karabağ’ın hem de ona komşu tüm bölgelerin Azerbaycan Cumhuriyeti topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğu anlamına geliyordu” diye konuştu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan 10 Kasım itibariyle Dağlık Karabağ’da 27 Eylül’den beri devam eden çatışmaların durması için bir anlaşma imzalamıştı.
İmzalanan ortak bildiriye göre Azerbaycan ve Ermenistan güçleri anlaşmanın imzalandığı anda bulundukları noktalarda kaldı. Böylece çatışmalar esnasında ele geçirdiği yerleşim yerleri Azerbaycan’ın denetimine geçmiş oldu.
Bu bir alıntı metin örneğidir.
Dağlık Karabağ’da Azerbaycan ile Ermenistan arasında çatışmaları sonlandıran anlaşmanın ardından bölgedeki durum ile ilgili temaslarda bulunmak üzere Rus hükümet üyelerinden oluşan heyet Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye gitmiş, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’dur.
Başbakan Yardımcıları Aleksandr Novak ve Aleksey Overçuk oluşan heyet Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya’nın imzaladığı üçlü bildirinin bölgede sağlam ve uzun süreli barışın sağlanması açısından önemli adım olduğunu açıklamıştı.
Aliyev’in bölgedeki uzlaşma konusunu her zaman vurgulamasına özel önem verdiklerini bildiren Lavrov, bölgede yapılacak tüm çalışmaların yabancı çıkarlar için değil bölge insanlarına yönelik olduğundan emin olduğunu ifade etti.
Öte yandan Dağlık Karabağ’da çatışmaları sona erdiren anlaşma gereği Azerbaycan’a ait topraklarda bulunan Ermeni siviller ve askerler, bölgeden ayrılmaya devam ediyor.
Yenilginin ardından başkent Erivan’da istifa etmesi için günlerce protestolar yapılan Başbakan Paşinyan ise uzun süre sonra cepheye savaşmaya giden eşiyle birlikte bir cenaze töreninde görüntülendi.
Öte yandan Dağlık Karabağ’da çatışmaları sona erdiren anlaşma gereği Azerbaycan’a ait topraklarda bulunan Ermeni siviller ve askerler, bölgeden ayrılmaya devam ediyor.
Yenilginin ardından başkent Erivan’da istifa etmesi için günlerce protestolar yapılan Başbakan Paşinyan ise uzun süre sonra cepheye savaşmaya giden eşiyle birlikte bir cenaze töreninde görüntülendi.
Dağlık Karabağ’da 27 Eylül tarihinde başlayan savaş 44 günde Ermenistan’ın tarihi mağlubiyetiyle sona ermiş, yenilginin ardından Erivan’da başlayan protestolar Başbakan Paşinyan’a istifa çağrılarıyla günlerce devam etmişti.
Azerbaycan 27 yıl sonra işgalden kurtulan Ağdam’a girmiş ancak şehirdeki acı tablo, gün ışığıyla birlikte ortaya çıkmıştı. Neredeyse tek bir sağlam bina kalmayan şehrin harabe görüntüsü yürek burktu.
Rusya heyeti Azerbaycan ve Ermenistan’da önemli görüşmeler gerçekleştirirken Paşinyan’a tüm umutlarını başladığı Rusya’dan yine kötü haber geldi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Dağlık Karabağ’ın Azerbaycan topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğunu ifade etti.
Rossiya 1’e konuşan Putin, Dağlık Karabağ’ın aidiyeti ile ilgili değerlendirmesinde bölgenin Azerbaycan topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğunu söyledi.
Putin, “Ermenistan, Dağlık Karabağ’ın bağımsızlığını ve egemenliğini tanımadı. Bu, uluslararası hukuk açısından hem Dağlık Karabağ’ın hem de ona komşu tüm bölgelerin Azerbaycan Cumhuriyeti topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğu anlamına geliyordu” diye konuştu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan 10 Kasım itibariyle Dağlık Karabağ’da 27 Eylül’den beri devam eden çatışmaların durması için bir anlaşma imzalamıştı.
İmzalanan ortak bildiriye göre Azerbaycan ve Ermenistan güçleri anlaşmanın imzalandığı anda bulundukları noktalarda kaldı. Böylece çatışmalar esnasında ele geçirdiği yerleşim yerleri Azerbaycan’ın denetimine geçmiş oldu.
Bu bir alıntı metin örneğidir.
Dağlık Karabağ’da Azerbaycan ile Ermenistan arasında çatışmaları sonlandıran anlaşmanın ardından bölgedeki durum ile ilgili temaslarda bulunmak üzere Rus hükümet üyelerinden oluşan heyet Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye gitmiş, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’dur.
Başbakan Yardımcıları Aleksandr Novak ve Aleksey Overçuk oluşan heyet Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya’nın imzaladığı üçlü bildirinin bölgede sağlam ve uzun süreli barışın sağlanması açısından önemli adım olduğunu açıklamıştı.
Aliyev’in bölgedeki uzlaşma konusunu her zaman vurgulamasına özel önem verdiklerini bildiren Lavrov, bölgede yapılacak tüm çalışmaların yabancı çıkarlar için değil bölge insanlarına yönelik olduğundan emin olduğunu ifade etti.
Öte yandan Dağlık Karabağ’da çatışmaları sona erdiren anlaşma gereği Azerbaycan’a ait topraklarda bulunan Ermeni siviller ve askerler, bölgeden ayrılmaya devam ediyor.
Yenilginin ardından başkent Erivan’da istifa etmesi için günlerce protestolar yapılan Başbakan Paşinyan ise uzun süre sonra cepheye savaşmaya giden eşiyle birlikte bir cenaze töreninde görüntülendi.
Öte yandan Dağlık Karabağ’da çatışmaları sona erdiren anlaşma gereği Azerbaycan’a ait topraklarda bulunan Ermeni siviller ve askerler, bölgeden ayrılmaya devam ediyor.
Yenilginin ardından başkent Erivan’da istifa etmesi için günlerce protestolar yapılan Başbakan Paşinyan ise uzun süre sonra cepheye savaşmaya giden eşiyle birlikte bir cenaze töreninde görüntülendi.
Dağlık Karabağ’da 27 Eylül tarihinde başlayan savaş 44 günde Ermenistan’ın tarihi mağlubiyetiyle sona ermiş, yenilginin ardından Erivan’da başlayan protestolar Başbakan Paşinyan’a istifa çağrılarıyla günlerce devam etmişti.
Azerbaycan 27 yıl sonra işgalden kurtulan Ağdam’a girmiş ancak şehirdeki acı tablo, gün ışığıyla birlikte ortaya çıkmıştı. Neredeyse tek bir sağlam bina kalmayan şehrin harabe görüntüsü yürek burktu.
Rusya heyeti Azerbaycan ve Ermenistan’da önemli görüşmeler gerçekleştirirken Paşinyan’a tüm umutlarını başladığı Rusya’dan yine kötü haber geldi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Dağlık Karabağ’ın Azerbaycan topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğunu ifade etti.
Rossiya 1’e konuşan Putin, Dağlık Karabağ’ın aidiyeti ile ilgili değerlendirmesinde bölgenin Azerbaycan topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğunu söyledi.
Putin, “Ermenistan, Dağlık Karabağ’ın bağımsızlığını ve egemenliğini tanımadı. Bu, uluslararası hukuk açısından hem Dağlık Karabağ’ın hem de ona komşu tüm bölgelerin Azerbaycan Cumhuriyeti topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğu anlamına geliyordu” diye konuştu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan 10 Kasım itibariyle Dağlık Karabağ’da 27 Eylül’den beri devam eden çatışmaların durması için bir anlaşma imzalamıştı.
İmzalanan ortak bildiriye göre Azerbaycan ve Ermenistan güçleri anlaşmanın imzalandığı anda bulundukları noktalarda kaldı. Böylece çatışmalar esnasında ele geçirdiği yerleşim yerleri Azerbaycan’ın denetimine geçmiş oldu.
Bu bir alıntı metin örneğidir.
Dağlık Karabağ’da Azerbaycan ile Ermenistan arasında çatışmaları sonlandıran anlaşmanın ardından bölgedeki durum ile ilgili temaslarda bulunmak üzere Rus hükümet üyelerinden oluşan heyet Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye gitmiş, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’dur.
Başbakan Yardımcıları Aleksandr Novak ve Aleksey Overçuk oluşan heyet Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya’nın imzaladığı üçlü bildirinin bölgede sağlam ve uzun süreli barışın sağlanması açısından önemli adım olduğunu açıklamıştı.
Aliyev’in bölgedeki uzlaşma konusunu her zaman vurgulamasına özel önem verdiklerini bildiren Lavrov, bölgede yapılacak tüm çalışmaların yabancı çıkarlar için değil bölge insanlarına yönelik olduğundan emin olduğunu ifade etti.
Öte yandan Dağlık Karabağ’da çatışmaları sona erdiren anlaşma gereği Azerbaycan’a ait topraklarda bulunan Ermeni siviller ve askerler, bölgeden ayrılmaya devam ediyor.
Yenilginin ardından başkent Erivan’da istifa etmesi için günlerce protestolar yapılan Başbakan Paşinyan ise uzun süre sonra cepheye savaşmaya giden eşiyle birlikte bir cenaze töreninde görüntülendi.
Öte yandan Dağlık Karabağ’da çatışmaları sona erdiren anlaşma gereği Azerbaycan’a ait topraklarda bulunan Ermeni siviller ve askerler, bölgeden ayrılmaya devam ediyor.
Yenilginin ardından başkent Erivan’da istifa etmesi için günlerce protestolar yapılan Başbakan Paşinyan ise uzun süre sonra cepheye savaşmaya giden eşiyle birlikte bir cenaze töreninde görüntülendi.