DOLAR 34,1026 0.24%
EURO 38,1457 0.1%
ALTIN 2.874,391,62
BITCOIN 21553040.7946%
Trabzon
22°

PARÇALI AZ BULUTLU

05:18

SABAHA KALAN SÜRE

admin

admin

17 Eylül 2024 Salı

NE OLUYOR BU FINDIĞA !

NE OLUYOR BU FINDIĞA !
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Fındık fiyatları çıkma eğilimi gösterdiği geçen haftayı şok bir düşüşle hafta sonu 130 lira yı gören fındıkta bu hafta başı ise önce 120 sonrada 116 liraya geriledi

Cumartesi günü 126 liraya gerileyen fındık dün 118 liraya kadar düştü. Fındıkla ilgili kuruluşların temsilcileri üreticilere çağrıda bulunarak fındıklarını evlerde tutmalarını istediler.

50 randıman 116 lira
Dün tüccar 50 randıman Giresun kalite fındığa 118 lira verdi. Fındığın durumuna göre bu fiyat 120 liraya kadar çıktı.

Giresun Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi ve fındık alıcısı Mustafa Yıldız, fiyatların aşırı düşmesini üreticinin elindeki fındığını emanete bırakmasından kaynaklandığını söyledi. Yıldız, bunun yanı sıra üreticinin borcunu ödemek için de fındığını satmak durumunda kaldığını ifade etti.

Kaynak:YeşilGiresunGazetesi

Devamını Oku

ÖMER ÇELİK “İLK 4 MADDE İLE TARTIŞMA SÖZ KONUSU DEĞİL”

ÖMER ÇELİK “İLK 4 MADDE İLE TARTIŞMA SÖZ KONUSU DEĞİL”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti MYK sonrası yaptığı açıklamada, darbe anayasasından Türkiye’nin kurtulması gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi: 19 kez defa değiştirildi. Tabiri caizse yamalı bir bohçaya döndü. Net bir şekilde, sivil bir anayasaya Türkiye’nin ihtiyacı vardır.

AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Parti Genel Merkezi’ndeki toplantı 2 saat sürdü. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, toplantı ile ilgili basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Ömer Çelik, sivil anayasa çalışmalarıyla ilgili “Bir sivil anayasa ihtiyaçtan öte bir zorunluluktur” dedi. Çelik ilk 4 madde ile tartışmanın söz konusu olmadığını da sözlerine ekledi.

“BU ANAYASADAN KURTULMAK GEREKTİĞİ AÇIKTIR”

Çelik, demokrasi konusundaki samimiyetlerden birinin anayasa sürecine destek vermekle ilgili olduğunu dile getirdi. Bütün kesimlerin bu anayasanın değişmesi gerektiğini net bir şekilde ifade ettiğini belirten Çelik, “Çeşitli zamanlarda bu süreçlerin içinde bulunduk ama sistemi kilitleyen birtakım tutumların, aslında çeşitli yerlerde taktik manevralar gibi öne sürülerek stratejik düzeyde anayasa değişimini engellemek üzere işlevselleştirildiğini gördük. Türkiye’yi, lafzıyla ruhuyla halen darbe süreçlerini taşıyan bu anayasadan kurtarmak gerektiği açıktır. Sivil anayasanın yapılması, bugün siyaset yapan, yönetici, akademisyen olan, herhangi bir görevde olan herkesin gelecek nesillere borcudur.” diye konuştu.

“İLK 4 MADDE İLE TARTIŞMA SÖZ KONUSU DEĞİL”

Sözcü Çelik sivil anayasa ile ilgili açıklamalarında ilk 4 maddenin tartışılmasının söz konusu olmadının altını çizerek şunları kaydetti: İlk 4 madde ile bir tartışmamız yoktur. Daha önce de soruldu, sivil bir anayasa istiyoruz, darbe anayasasından kurtulmak ve milli iradeyi teşkil eden anayasa istiyoruz ama ilk 4 madde ile ilgili tartışma söz konusu değildir.

“SEÇİM, ZAMANINDA YAPILDIĞI ZAMAN ACABA CHP’NİN GENEL BAŞKANI KİM OLACAK?”

Bir gazetecinin, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, erken seçime ilişkin sözlerini hatırlatması üzerine Ömer Çelik, Özel’in, daha önce “erken seçim talebi olmayacağı”, “belediyelerde çok hizmetler yaparak biz, bize verilen ödünç oyları hak etmeye çalışacağız” yönünde değerlendirmelerinin bulunduğunu söyledi.

Çelik, “Özgür Bey kamuoyu önünde yaptığı ve kendisini bağlayan bu açıklamayı niye değiştirdi? Bunun cevabını, bu cümlenin içinde aramak lazım. Demek ki kendilerine ödünç olarak verildiğini düşünen oyları belediyelerde yaptıkları hizmetlerle hak etmediklerini, onlara gereken karşılığı veremediklerini ve bu sonucu alamadıklarının ifadesidir bu. Yani Özgür Bey’in her erken seçim çağrısının altındaki altyazıyı okumak lazım.” diye konuştu.

Toplumda, CHP’nin, toplumun herhangi bir meselesini çözeceğine dair en ufak bir kanaat bulunmadığını söyleyen Çelik, “Seçim, zamanında yapılacaktır. Erken seçim yoktur. Ama Cumhuriyet Halk Partisi açısından gündem şudur: Seçim zamanında yapılacak; seçim, zamanında yapıldığı zaman acaba CHP’nin genel başkanı kim olacak? Tartışma bundan ibarettir.” dedi.

Devamını Oku

Kemal Okuyan: Sol Buysa Biz Solcu Değiliz!

Kemal Okuyan: Sol Buysa Biz Solcu Değiliz!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkiye Komünist Partisi Genel Sekreteri Kemal Okuyan, TKP’nin Youtube kanalında oyuncu ve seslendirme sanatçısı Arda Kavaklıoğlu’nun sorularını yanıtladı.

Okuyan programda TKP’nin 14. Kongresinde alınan kararlar ve ülkemizde yaşanan güncel gelişmelere dair sorulan soruları yanıtladı. Programda öne çıkan başlıklar şöyle:

Türkiye Komünist Partisi (TKP), 14. Kongre Türkiye Konferansı 7-8 Eylül hafta sonunda “Devrimci Görevler için Derinleşme, Derinleşerek Devrim ve Sosyalizme…”sloganı ile gerçekleşti.

Filistin direnişi ve İsrail’in saldırganlığı; Ukrayna’daki savaşın gölgesinde Türkiye dış politikası; komünizm ve uluslararası alan; Kürt sorununda komünist yaklaşım ve görevler; göçmen sorununda gerçekler ve TKP’nin görevleri; Türkiye ekonomisindeki dönüşüm ve sınıf mücadelesi alanı; düzen siyaseti, devrimci görevler ve TKP’nin müdahalesi başlıklarında kapsamlı bir şekilde değerlendirildi.

Kongre sürecine ve yayınlanan sonuç bildirilerine dair görüşleri sorulan Okuyan, TKP zaten ilkeleri ve tutarlılığı olan bir parti ama kongre süreçleri ayrıca ince ayarlar vermek derinlikli tartışmalar yürütmek için önemli süreçlerdir diyerek sözlerine şöyle devam etti:

TKP kongre sürecinde cesur davrandı, siyasette cesur davranmazsanız analizlerinizde sağlıklı bir siyasi zemine de yerleşemezsiniz.

Güç birliklerine, işbirliklerine önem veriyoruz ama CHP’den ve Kürt siyasi hareketinden kopamayan Türkiye solu ile ilişkimizi kesiyoruz. Bu raporun gösterdiği önemli şeylerden bir tanesi şu ki, TKP bir süre kendi mücadelesine odaklanacak. Tabi ki biz toplumsal düzeyde işbirlikleri yapıyoruz, toplumsal düzeyde yeni alanlar açıyoruz herkesin TKP’li olmasını bekleyemeyiz. Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi bu açıdan çok önemli bir olanak ama sol partiler arasındaki, iş birliği, cephe, güç birliği gibi oluşumların bir parçası olmayacağız en azından bir süre.

Bu rapor bunu söylemiyor sadece aynı zamanda o dünyanın da dışına çıkmaktan söz ediyor, sol buysa biz solcu değiliz diyerek de özetlenebilir belki.

Raporda yeni bir şey var mı dersek doğrultu açısından zikzakları olan bir parti değiliz biz bu açıdan bir değişiklik yok ama yeni çok fazla şey var, derinleşme, ayrıntılara girmek gibi.

Sola atfedilen ne var ya da yok TKP’de sorusuna da yanıt veren Okuyan, sol kavramın çok tarihsel bir kavram olduğunu hatırlatarak sözlerini sürdürdü:

CHP de sol, dünyada da durum böyle ABD’de bile cumhuriyetçi parti demokratları solcu olmakla itham ediyor. Biz yıllarca gerçek sol anti-emperyalisttir, kamucudur dedik mesela buradan devam edersek, CHP’den ve Kürt siyasi hareketinden kopamayan bir sol, sol değildir. Ya da onlar kendilerine sol diyorsa biz böylesine kirli bir alanda hegemonya mücadelesine girmek istemiyoruz.

Biz komünistiz, tabi ki gerçek sol bizim hattımız.

TKP sınıf mücadelesi ekseninde mücadelesine devam eder. TKP, solun diğer kesimlerinin gündemine girmeyen ama ülkemizi ve dünyayı ilgilendiren önemli sorunlarımız var ve biz mücadelemizi buradan öreceğiz diyor.

TKP’nin kongre raporunda kendine genişçe yer bulan önemli başlıklardan biri laiklik hatta bu başlık TKP’yi diğer sol partilerden ayıran bir şey. Eğitimle hiçbir ilgisi olmayan eski Genelkurmay başkanı, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar kalkıp eğitimde dinselleşmeye dair nasıl bu kadar pervasız olabiliyor sorusunu yanıtlayan Okuyan, Türkiye’de laik duyarlılığı olan geniş bir toplam var toplumda Hulusi Akar’ın söylediklerine de çok fazla tepki geldi ama işe yaramadı diyerek sözlerine şöyle devam etti:

Bu tür tepkilerin iki yakası bir araya gelmiyor. Türkiye toplumunun tek meselesi laiklik olsa Türkiye’de laikliği savunanlarla laikliğe karşı olanlar arasında bir karşıtlık olur ve bu mücadele sürerdi.

Ama Türkiye’nin tek meselesi bu değil, birincisi emek-sermaye meselesi diğeri emperyalizmle mücadele. Türkiye’de laik duyarlılığı olan insanların büyük bir bölümü, laikliği yaşam tarzına indirgiyor. Dolayısıyla Türkiye’nin batı ittifakının bir parçası hatta sığıntısı olarak kalmasını savunuyorlar. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz, Türkiye’de laik duyarlılığı olanların yarısı Amerikancı.

Laik duyarlılığı olan bir kesim, işçi sınıfı meseleleri, işçi sınıfının uğradığı haksızlıklarda, işten atmalarda duyarsız kalabiliyor.

Türkiye’de komünistler dışında kimse denklemin bu başlıklarında sağlıklı bir tutum içerisine giremiyor. Bu konuda CHP ve Kürt siyasi hareketinin de çok büyük etkisi var.  Bir konuda sağlıklı bir tutum alıp, diğer konularda sağlıksız bir tutum aldığınız zaman o sağlıklı tutumunuz da boşa gidiyor.

Şimdilerde Türkiye solu içerisinde de laikliğin önemi keşfediliyor ama burada da tutarlılık yok. Düne kadar tarikatlar sivil toplum kuruluşudur diyenler bir özeleştiri vermedi.

Laikliği bir devrimci programın parçası haline getirmediğinizde etkisiz kalır.

İşçi sınıfının haklarını savunuyorum deyip laiklikle ilgilenmezseniz laikliği savunamazsınız. Emperyalizmle mücadele ediyorum derken sınıf meselelerini pas geçerseniz bu iş olmaz.

Kongre sürecinin önemli gündemlerinden biri de uluslararası alandaki gelişmelerdi, TKP’nin bu alandaki görüşlerine dair soruları da yanıtlayan Okuyan:

Filistin’in şu anda siyasal ideolojik dengesi var, iklimi var ve saldıran İsrail var işgalci bir İsrail var. Bu saldırıya karşı Filistin halkının desteğini alan ve bu saldırıya direnen bir örgüt var. Hamas başka bir dönemde geçmişte veya yarın karşı devrimci bir örgüt olabilir. Ama şu anda bir direnişe öncülük ediyor. Filistin direnişi iyidir ama Hamas kötüdür diyemezsiniz, siyaset böyle yapılmaz.

Biz Filistin halkının bu mücadelede başarıya ulaşmasını isteriz, bu başarıdan Hamas’ın yararlanıp yararlanmayacağı gibi saçma bir soruyu yanıtlamaya çalışmayız.

Biz olağan koşullarda bırakın sempatiyi, bir duygudaşlık göstermeyeceğimiz Hamas’ın yani aslında Filistin halkının başarılı olmasını istiyoruz.

Filistin direnişi iyidir, haklıdır, Filistin halkı mazlumdur ama Hamas kötüdür türünden bir düşüncenin parçası olamayız. Bu İsrail propagandasıdır. Bizim tavrımız belli, Filistin direnişi güç kazanır, Filistin’in iç dinamiklerinde devrimci seküler hareketler güç kazanır bunu isteriz ama bu şu anda yok diye Filistin direnişinin önüne bir engel de biz çıkaramayız.

İzmir’e demirleyen Amerikan savaş gemisine dair TKP’nin düzenlediği eylemlere dair de konuşan Okuyan bir NATO gemisinin kanıksanmaması gerekir diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

AKP’nin bir tarafta Filistin için  gözyaşları döküp öbür taraftan İsrail’e savaş açan bir geminin Türkiye’ye demirlemesine izin vermek bir ikiyüzlülüktür.

Bu gemiye gösterilen tepki sayesinde elbette ellerini kollarını sallayarak gezemediler, bugün gezmelerini engellersiniz, yarın o geminin gelmesini engellersiniz, ABD’nin NATO’nun daha fazla sorgulanmasını sağlarsınız bunlar önemli adımlardır.

TKP bu durumun kanıksanmaması için bir eylem yaptı.

Bu geminin geldiği günler THTM’nin başlattığı NATO karşıtı mücadeleye de denk geldi. İstanbul Kartal’dan İncirlik Üssü’ne süren yürüyüş toplumda sözünü ettiğimiz tutarsızlıkların ortadan kalkması için de önemli bir destek. Ben ülkemi seviyorum diyenlerin, NATO’yu, holdingleri sevmiyorum demesi lazım. Bu yürüyüş biraz da bu bütünlüğü sağlamak için önemli.

Küba’ya dair değerlendirmeli sorulan Okuyan, Küba’nın devrimden bu yana süren ABD ablukasına değinerek sözlerini şöyle sürdürdü:

Küba’da ekonomik durum iyi değil, sosyalizmin bazı kazanımlarında dair geri adımlar atmak zorunda kalınıyor. Küba’nın başta Kübalılar ve insanlık için ayakta kalması lazım. Küba’da kapitalist restorasyon riski var elbette.

Biz kaygılarımızı dile getiriyoruz ama sadece kaygınızı dile getirmek yetmez aynı zamanda güçlü bir şekilde dayanışma içinde olmak gerektiğini düşünüyoruz. Ne kendimizi ne de başkalarını kandırmayız evet kaygılıyız, dostlarımız için kaygılıyız. Ama Küba’yı asla yalnız bırakmayacağız.

Devamını Oku

FIRTINA’YA KAYSERİ MAÇI ÖNCESİ ŞOK

FIRTINA’YA KAYSERİ MAÇI ÖNCESİ ŞOK
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bordo Mavili takım süper ligde karşılaşacağı Kayserispor maçı o tarihte UEFA kupasında karşılaşacağı St. Gallen maçı için ileri bir tarihe ertelenmişti

TFF yaptığı açıklam ile Trabzonspor ile Kayserispor maçının 19 eylül perşembe günü Trabzonda oynanacağını açıkladı

Bordo Mavililer Kayserispor maçına kural gereği 4 oyuncusundan mahrum olarak çıkacak

Trabzonspor ile Kayserispor arasında oynanacak maçta erteleme maçı olduğu için bordo mavililerin bu maçtan sonra transfer ettiği Muhammed Cham, Serdar saatçı ve Simon Banza karşılaşmada forma giyemeyecek.

Ancak yine kural gereği dün akşam oynanan Beşiktaş karşılaşmasında kırmızı kart gören Edin Visca da erteleme maçı dahi olsa Kayserispor maçında takımdaki yerini alamayacak

Devamını Oku

PAMUKTA EN SIKINTILI SEZON BAŞLADI !

PAMUKTA EN SIKINTILI SEZON BAŞLADI !
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Beyaz Altın olarak adlandırılan ve üreticisinin yüzünü yıllardır güldüren pamuk ta sıkıntılı bir sezon başladı…

Söke Ziraat Odası Başkanı Mustafa Tanyeri, bu yıl pamuk  üretim miktarının düşük olacağını ve fiyatların en büyük sıkıntı kaynağı olduğunu belirtti.

Başkan Tanyeri, “Bu sene hem verim düşük olacak hem de fiyatlar üretim maliyetlerinin altında kalacak” dedi.

Başkan Tanyeri, üretim maliyetlerinin kilogram başına 34 TL olduğunu, ama beklenen fiyatın 22 lira civarında olması nın beklendiğini ve devlet desteğinin ise sadece 1,60 TL olduğunu belirtti. Bu durumun 10 TL’lik bir kayba yol açtığını vurgulayan Tanyeri, “Kredi faizleri yüksek ve mazot desteği açıklandıktan 1 yıl sonra alınıyor, bu da üreticiler için büyük bir sorun teşkil ediyor” diye ekledi.

Üreticiler ise pamuk üreticilerinin mevcut durumda zor bir dönemden geçtiğini ifade ederlerken, ürünlerin karşılığının alınamadığını bu yüzden de  ekonomik sıkıntı yaşadıklarını ve bu durumun üretimi olumsuz etkileyeceğini söylediler

Pamuk üreticileri “Hasat dönemindeki fiyat tüm üreticilerin beklediği fiyattır. Üreticinin yüzde 80’i  ürününü hasat döneminde satar ve parasını o dönemde alır. Bu da hasattan itibaren 30 Kasım’a kadar olan süreyi kapsar. Daha sonra pamuğun 40 lira 50 lira olması üreticiye çok fayda sağlamaz o yüzden bir an önce fiyat maliyetlerimizde gözönüne alınarak açıklanmasını istiyoruz ” dediler

 

Devamını Oku

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.

error: Content is protected !!